Kayıtlar

Bylock etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kesinleşen Ceza Hükmüne Karşı Bireysel Başvuru Formatı (Olaylar ve Şikayetler)

Genel Açıklamalar Malum olduğu üzere, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), başvuru formlarında belirtilen olaylar ve öne sürülen iddialar çerçevesinde karar vermektedirler. Bu nedenle, başvuruların kapsamlı ve eksiksiz olması, başarı şansını ciddi ölçüde arttıracaktır. Bu çalışma, bireysel başvuru formu hazırlarken olayların anlatımı ve özellikle şikayetler açısından başvuruculara ya da yasal temsilcilerine yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır. Hemen belirtmek isterim ki, AYM’de tazminat ve yargılama giderinin ilk başvuru sırasında AİHM’de ise hükümet görüşünden sonra talep edilmesi gibi durumlar dışında (yazının en altında örnek taleplere yer verilmiştir), her iki başvuru yolu büyük oranda benzerdir. Dolayısıyla aşağıda yer verilen şikayetlere her iki başvuru yolunda da yer verilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır. Tam tersine, AİHM nezdinde iç hukuk yolunun tüketilmediği gerekçesiyle kabul edilemezlik kararı ile karşılaşmamak adına, aynı şikayetlerin da...

BY(E)LOCK?

Giriş 15 Temmuz sonrasında on binlerce kişi, sadece Bylock isimli haberleşme uygulamasını kullandıkları gerekçesiyle silahlı terör örgütü üyesi olmakla suçlandı ve mahkûm edildi. Yargı makamları tarafından, yazışma içeriklerinin tespiti ve niteliği dikkate alınmaksızın, kişilerin söz konusu uygulamayı kullanmış olmaları mahkûmiyet için yeterli görülmektedir. Şimdiye kadar, konu hakkında çok şey söylendi ve yazıldı. Tartışmalar, özellikle verilerin ele geçiriliş tarzı ve güvenli şekilde saklanması sorunları üzerinde yoğunlaşmış durumda. Başka bir ifadeyle, verilerin hukuka aykırı şekilde elde edildiği ve bütünlüğünün korunmadığı yönünde kaygı ve eleştiriler dile getirilmektedir. Yakın zamanda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından Bylock nedeniyle mahkûm edilen kişilerce yapılan başvurularının hükümete komünike edilmesi (bildirilmesi), tartışmaları yeniden alevlendirdi. Bu yazının konusu, AİHM’in bireysel başvuruları inceleme usulü hakkında kısa bilgilendirmenin ardından, kom...

AİHM: Hayal Kırıklığı Mı, Aşırı Beklenti Mi?

Bir önceki yazıda, AİHM’e yönelik eleştirilerde kullanılan üslubun hak arama yollarını kullanma motivasyonu üzerindeki etkisine değinmiştim. Bu yazıda ise, başlıca eleştirilere yer vererek katıldığım ve katılmadığım hususları açıklamaya çalışacağım. AİHM’e yönelik eleştirilerden birisi, geç karar vermesidir. AİHM özellikle 2000’den sonra, aşırı iş yükü ile karşılaşmasının neticesinde, kendi makul sürede yargılanma hakkı içtihadına aykırı şekilde geç kararlar vermeye başlamıştır. AİHM’in başvuruları uzun sürede sonuçlandırması sorunu, kronik ve yapısal bir sorundur. Bir önceki yazıda ifade etmeye çalıştığım üzere, AİHM’in son yıllarda kasti olarak geç karar verdiği iddiasının somut verilerle, örneğin hangi yıllarda ne kadar başvuru yapıldığının ve ortalama ne kadar sürede karar verdiğinin tespit edilerek ortaya konulması gerekmektedir. AİHM, her yıl Ocak ayında bir önceki yıla ilişkin istatistiki verileri paylaşmaktadır. Ancak bu veriler arasında ortalama ne kadar sürede karar verdi...