Kayıtlar

Anayasa Mahkemesi etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Karar Özeti: Anayasa Mahkemesi - Hüseyin Aşkan Başvurusu

Kararın Künyesi : Anayasa Mahkemesi (İkinci Bölüm), Hüseyin Aşkan Başvurusu, Başvuru Numarası: 2017/15649, Karar Tarihi: 21/07/2020 Başvurunun Konusu : Başvuru, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. Başvurucu, Yargıtay’ın 10/10/2016 tarihli ilamını 13/01/2017 tarihinde tebliğ aldığını belirterek 27/01/2017 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. Kararın Özü : UYAP evrak işlem kütüğü üzerinde yapılan incelemede, kararın başvurucunun avukatı tarafından 21/12/2016 günü saat 13.09.16’da açılarak okunduğu tespit edilmiştir. AYM’ye göre, bu işlem sırasında nihai kararın öğrenildiğinin kabul edilmesi ve başvuru süresinin bu tarihten itibaren başlatılması gerekir.  Somut olayda, başvurucunun nihai karardan 21/12/2016 tarihinde haberdar olduğu, ancak otuz günlük başvurusu süresinden sonra, 27/01/2017 tarihinde, başvuru yaptığı gerekçesiyle süre aşımı nedeniyle kabul edilemezlik kararı verilmiştir. Kararın Önemi :  Nihai kararının tebliği ya da öğrenilmesinden ...

Anayasa Mahkemesine Başvuru Süresi Ne Zaman Başlar?

Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru süresinin son derece kısa olması nedeniyle pek çok kişi süresinde başvuru yapamamaktadır. Bu bilgi notu, potansiyel başvuruculara süre koşulu konusunda yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır. Kolay anlaşılabilmesi amacıyla kısa ve özlü bir şekilde kaleme alınmıştır. A. Başvuru Sürenin Başlangıcı Nihai (son) kararının (ör. Yargıtay onama kararının) tebliği ya da öğrenilmesinden itibaren 30 gün içerisinde Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurulması gerekir. Öğrenmenin tebligattan daha önce gerçekleştiği durumlarda, sürenin başlangıcı olarak bu tarih, yani öğrenme tarihi , esas alınır. AYM, UYAP evrak işlem kütüğü üzerinde re’sen inceleme yaparak UYAP sisteminden kararın açıldığı tarihte öğrenmenin gerçekleştiğini kabul etmektedir. Tebligat ve öğrenme açısından başvurucu (ör. sanık) ya da yasal temsilcisi (ör. avukat) arasında bir fark bulunmamaktadır . Başka bir ifadeyle, ikisinden birisinin öğrenmesiyle ya da herhangi birine tebligat yapılmasıyla b...

Hâkim/Savcı Tutuklamalarına İlişkin Turan ve Diğerleri / Türkiye Kararı: Ne şiş ne kebap!

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), dün (23 Kasım 2021) açıkladığı Turan ve Diğerleri kararında, 427 hâkim ve savcının darbe girişimi sonrası tutuklanmasına ilişkin olarak özgürlük ve güvenlik hakkının ihlal edildiğine (AİHS m. 5/1) hükmetti. Başvuruculara 5.000 Euro manevi tazminat ve yargılama gideri ödenmesine karar verdi. Böylece daha önce karara bağladığı Alpaslan Altan, Hakan Baş ve Erdal Tercan başvurularında olduğu gibi, 427 hâkim/savcının tutuklanmasında suçüstü halinin bulunmadığını bir kez daha tespit etmiş oldu. Kararın 84 ila 96 paragraflarında, “suçüstü” kavramının öngörülebilir olmadığı, dolayısıyla tutuklamaların “hakimlik teminatına” aykırı olarak yapıldığı net ifadelerle vurgulanmıştır. Özetle; tutukluluğun kanunilik şartını taşımadığı ve hakimlik teminatına aykırı olduğuna dair önceki kararlardaki güçlü tespitlere, bu kararda da yer verilmiştir. Dolayısıyla kararla, tutuklamanın yasal olmadığına dair yaklaşım konsolide edilmiş oldu.  Ancak AİHM, tutuklamanın k...

Kesinleşen Ceza Hükmüne Karşı Bireysel Başvuru Formatı (Olaylar ve Şikayetler)

Genel Açıklamalar Malum olduğu üzere, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), başvuru formlarında belirtilen olaylar ve öne sürülen iddialar çerçevesinde karar vermektedirler. Bu nedenle, başvuruların kapsamlı ve eksiksiz olması, başarı şansını ciddi ölçüde arttıracaktır. Bu çalışma, bireysel başvuru formu hazırlarken olayların anlatımı ve özellikle şikayetler açısından başvuruculara ya da yasal temsilcilerine yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır. Hemen belirtmek isterim ki, AYM’de tazminat ve yargılama giderinin ilk başvuru sırasında AİHM’de ise hükümet görüşünden sonra talep edilmesi gibi durumlar dışında (yazının en altında örnek taleplere yer verilmiştir), her iki başvuru yolu büyük oranda benzerdir. Dolayısıyla aşağıda yer verilen şikayetlere her iki başvuru yolunda da yer verilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır. Tam tersine, AİHM nezdinde iç hukuk yolunun tüketilmediği gerekçesiyle kabul edilemezlik kararı ile karşılaşmamak adına, aynı şikayetlerin da...

KAMU GÖREVLİLERİNE VE SİVİLLERE YARGI ZIRHI GETİRİLMESİNİN “CEZASIZLIK KÜLTÜRÜ” BAĞLAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ

  Anayasa Mahkemesi 16/7/2020 tarihinde ( E.2018/31  numaralı dosyada), 15 Temmuz darbe teşebbüsü ve terör eylemlerinin bastırılması kapsamında hareket eden kişilerin bu fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluklarının doğmayacağına ilişkin kuralın [1] şekil ve esas bakımından Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin reddine karar vermiştir. 1. Anayasa Mahkemesi’nin Gerekçesi Söz konusu red kararın esas bakımından gerekçesi özetle şu şekildedir: Anayasa Mahkemesi, belirlilik ilkesinin yalnızca yasal belirliliği değil, daha geniş anlamda hukuki belirliliği ifade ettiğini ve mahkeme içtihatları ile de hukuki belirliliğin sağlanabileceğini vurgulama suretiyle, kuralda yer alan  “…terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında… ” ibaresinin kuralı belirsiz hâle getirmeyeceğini ifade etmiştir. Söz konusu ibareye 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile devamı nitel...